Bursa Hurdacılar Sitesi'nde Yangın: İtfaiye Ekipleri Hızla Müdahale Etti
İnfluenza vakaları arttı, uzmanlar salgın uyarısı yaptı
Bir şiir vardır babalar gününün ayrılmaz parçası.
Baba çınar olacak güçlü olacak, sekiz köşe şapkalı olacak, biraz o şiiri okuyanın sesi kalınlaşacak ve erkeksileşecek, bunun şimdi bir ekolü var böyle şiir okuyan insanlar var, bu adam benim babam, yiğitti, mertti, kaya gibi sertti diye.
İşte ataerkil babayı tarif ediyor. Bu kodlar babayı cocugundan çocuğu da babasından uzaklaştırıyor.
Türkiye’de babalar çocuk gelişim ve bakımından kendi sorumluluklarını geri planda görüyorlar. Erkeklik kalıpları nedeniyle bakım becerilerine sahip değiller çoğunlukla çünkü o şekilde yetiştirilmiyorlar. Babalar ilk olarak erkek, sonra baba oluyor. Erkek süt ısıtmadığı için baba da süt ısıtmıyor. Annenin temel sorumluluğu gibi görülüyor. Çocuk gelişimi için en kritik dönemlerde baba çocuğa yakın olmazsa gelişim fırsatı da kaçıyor. Babalık, eve ekmek getirmek, kural koymak değil.
Çocukla zaman geçirmek, bakım,gelişim sorumlulugu almak,etkinlikler yapmak demek. Her baba kendini bir yoklasın. Çocuk akşam kim diye ağlıyor? Çocuk babadan sadece kıyafet ya da dışarıdan bir şey istiyorsa, o baba çocuk ilişkisinde sorun var demektir.
PEKİ BAŞKA BİR BABALIK MÜMKÜN MÜ?
Öncelikle ataerkil pratikleri sorgulamak ve uzaklaşmak,
erkek olarak cinsiyetimizden kaynaklanan ayrıcalıklarımızı sorgulamamız gerekiyor. Çünkü o ayrıcalıklar sağlıklı kadın erkek ilişkisini imkansız hale getirirken çocuğumuzu da bizden uzaklaştırıyor. Eşitliği savunmamız,dilimizi cinsiyetçilikten uzak tutmamiz, şiddetle aramiza mesafe koymamiz,ortak bir yaşam için sorumluluk almamız,öğrenmeye açık olmamız, dinlemeyi öğrenmemiz gerekiyor.
Şiddetsiz Erkekler Topluluğu