Portekiz’de Orman Yangınları: 3 Ölü, 20 Yaralı
İnfluenza vakaları arttı, uzmanlar salgın uyarısı yaptı
Norveç, elektrikli araç kullanımında tarihi bir dönüm noktasına ulaştı. 16 Eylül 2024 itibarıyla ülkede kayıtlı 2,8 milyon özel otomobilin 754 bin 303’ü tamamen elektrikli araç olarak kaydedildi. Bu rakam, benzinli araç sayısının 753 bin 905’i geçerek, Norveç yollarında elektrikli araçların hakimiyetinin arttığını gösteriyor. Norveç Yol Federasyonu (OFV), bu durumu "tarihi bir olay" olarak tanımlarken, 10 yıl önce bu seviyeye ulaşmanın neredeyse imkansız olduğunu belirtti.
Norveç, özellikle son yıllarda elektrikli araçların benimsenmesinde dünya çapında örnek bir ülke haline geldi. OFV Direktörü Oyvind Solberg Thorsen, yaptığı açıklamada, "Bu tarihi bir olay. 10 yıl önce, elektrikli araçların bu kadar yaygınlaşmasını hayal etmek bile zor bir durumdu. Bugün, Norveç’te yollarda daha fazla elektrikli araç görmek, çevre dostu ulaşımın geldiği noktayı gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Açıklamada, Norveç’teki dizel araç sayısının da giderek azaldığı belirtildi. Şu an ülkede hala 1 milyon kayıtlı dizel motorlu binek aracın bulunduğunu hatırlatan Thorsen, bu dönüşüm sürecinin zaman alacağını ifade etti. Ancak mevcut trafiğin ve otomobil filosunun değişim hızına bakıldığında, 2026 yılına gelindiğinde dizel araçların sayısının elektrikli araçların gerisinde kalacağı öngörülüyor.
Norveç’in bu başarıya ulaşmasında çeşitli faktörler etkili oldu. Devlet, elektrikli araç alımlarında sunduğu teşvikler ve vergi muafiyetleri ile bu dönüşümü hızlandırdı. Ayrıca, elektrikli araçların kullanımını teşvik eden altyapı yatırımları, özellikle şarj istasyonları açısından önemli bir rol oynadı. Norveç, bu sayede, Avrupa'nın en gelişmiş elektrikli araç altyapısına sahip ülkelerinden biri konumuna geldi.
Ülkede elektrikli araçların artışı, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik de büyük bir adım olarak değerlendiriliyor. Hükümet, 2030 yılına kadar yeni benzinli ve dizel araçların satışını durdurmayı hedefliyor. Bu hedef, Norveç’in iklim değişikliği ile mücadele çabalarının bir parçası olarak görülüyor.
Norveçli vatandaşlar da elektrikli araçları tercih ederken, çevresel faktörlerin yanı sıra ekonomik avantajları da göz önünde bulunduruyor. Elektrikli araçların işletim maliyetlerinin daha düşük olması ve çeşitli park yerlerinde sağlanan avantajlar, tüketiciler için cazip hale getiriyor.
Bu gelişmeler, Norveç’in dünya genelinde elektrikli araçların yaygınlaştırılması konusunda önemli bir model olmasına zemin hazırlıyor. Diğer ülkeler, Norveç’in deneyimlerinden faydalanarak benzer politikalar geliştirmeyi düşünüyor. Norveç, çevre dostu ulaşım hedeflerine ulaşma yolunda attığı bu adımlarla, dünya genelinde sürdürülebilir otomotiv endüstrisinin gelişimine katkıda bulunuyor.